Yeni Doğan
Anne karnında 40± 2 haftasını tamamlayan yeni doğan etkili ilkel hareketler (refleks) ve ileriki günlerinde gelecekteki gelişmesini belirleyecek bilgi ile donanmış olarak dünyaya gelir.
İlk zamanlar dış çevreye uyum sağlamada güçlük çeken bebek, doğumdan sonra da anne karnındaki özelliklerini devam ettirir. Zamanının büyük kısmını uyuyarak geçirir, hareketlerinin çoğu yaygın ve amaçsızdır.
Yeni ortama uyum çabası, özellikle akciğerler, dolaşım sistemi, ısı düzenleme mekanizması ve sindirim sisteminde görülür. Bebeklik dönemi anne vücudu dışındaki yaşama uyma çabalarının sonucu olarak özen, dikkat ve kontrol isteyen bir takım özellikler gösterir.
Doğumdan hemen sonra bebeğin kalp atışları, solunumu, refleksleri, cilt rengi gibi önemli yaşamsal fonksiyonlarının bir hekim tarafından kontrol edilmesi gereklidir. Bebek doğar doğmaz hekim tarafından göbek kordonu kesilerek bağlanır, ağzı temizlenir, tüm vücudu ve başı kurulanarak soğuk olmayan, sert temiz bir yüzeye yatırılır.
Doğumdan hemen sonra yapılan tıbbi kontrol olası hastalıkların erken tanısı yönünden oldukça önemlidir. Bebek ölümlerinin önlenmesi açısından yeni doğanın tıbbi kontrolü büyük önem taşımaktadır.
Türkiye'de bebek ve çocuk ölümlerini inceleyen, değişik zaman ve mekânlarda yapılan araştırmaların ortak bulguları, çocuk ölümlerinin çoğunlukla önlenebilir nedenlerden kaynaklandığını göstermektedir.
Yeni Doğan Bebeğin Özellikleri
1. Fiziksel Özellikler
Yeni doğan bebeğin fizik görünümü büyük çocuk ve erişkinden farklıdır. Baş geniş, yüz yuvarlak, burun basıktır. Göğüs önden arkaya doğru yassı olmaktan çok yuvarlaktır. Göbek henüz düşmemiş, vücut ısısı düzensizdir.
Bebeğin cildi genellikle vernix kazeoza adı verilen yağlı bir madde ile kaplıdır. Bu madde doğumdan sonra 48 saat içinde deri tarafından emilir ve banyo ile temizlenir. Bebeğin derisi pembe ve yumuşaktır. Omuz ve sırtta ince, yumuşak lanugo adı verilen tüyler vardır.
Yeni doğan bebeğin en kritik ihtiyacı gaz alış-verişini idare edecek yeterli solunum hareketidir. Ortalama solunum sayısı dakikada 30-40'tır. Solunum için gerekli ağlama, aksırma, öksürme gibi aktiviteleri vardır.
Yeni doğanın aktivitesi kendi beslenme ihtiyacına yöneliktir, örneğin acıktığı zaman ağlar, başını meme arayarak yana doğru çevirir, ağzına dokulunursa ağzını açar.
Yeni doğanların çoğu doğumdan hemen sonra idrar yaparlar. Anne sütü ile beslenen ya da sıvı alımı iyi olmayan bebeklerde ilk gün idrar akımı azdır, giderek artar.
Birçok yeni doğan ilk dakikalarda idrarla birlikte mekonyum dışkılar. Bebeğin ilk dışkısına mekonyum adı verilir. Doğumdan 24 saat sonra bebek hala mekonyum yapmamışsa hemen doktora danışılmalıdır.
Boy ve Ağırlık
Yeni doğan bebeklerin boyu ortalama 50cm’dir (48-52). Çocuk ilk 6 ayda ortalama 6 cm, 3. ve 4. üçer aylık dönemlerde 4'er cm. büyür. Bu şekilde sağlıklı bir bebek ilk 12 ayda 24-48 cm. uzar. 1-2 yaş arasında boy uzunluğu 11-13 cm artar, 2-4 yaşları arasında büyüme yılda 7,5 - 9cm'dir.
Zamanında doğan sağlıklı bebeklerin doğum ağırlıkları 2,5-4 kg. arasında değişmektedir. Doğumdan sonraki ilk bir hafta içinde fizyolojik tartı kaybı denilen ve genellikle çocuğun tartısının % 5-6'sı kadar olan bir tartı azalması olabilir.
Bu tartı kaybı ilk günlerde beslenmenin yetersiz oluşu veya doğumda fazla olan vücut suyunun atılması ile ilgilidir. Genellikle ilk hafta sonunda bebek doğum tartısına yeniden erişir.
İlk günlerden sonra sağlıklı bir çocuğun vücut tartısı düzenli olarak artar. İlk 6 ayda normal bir çocuk haftada 150-250gr'lık bir tartı artması gösterir. İkinci 6 ayda haftalık tartı artması 100-150 gr. arasındadır. 12-24 ay arası sağlıklı çocuk ortalama haftada 50 gr. kadar alır. Kabaca 5. ayda çocuk doğum tartısının 2 katı, 12. ayda 3 katı ve 24. ayda 4 katı olur. Yaşa göre ortalama tartı, bazı formüller ile de kabaca hesaplanabilir.
Kemikler ve Dişler
Kemik gelişmesi doğum öncesi dönemde başlar, ergenliğin sonuna, büyüme durana kadar devam eder. Kemiklerin gelişmesi belirli bir sıra düzeni izler. Yeni doğanda kemikler kıkırdak halindedir. Zamanla kıkırdak dokusu kemikleşir ve sertleşir. Kemiklerin büyümesi ve gelişmesi kız çocuklarında yaklaşık 18, erkek çocuklarda 20 yaşlarında tamamlanır.
Doğumdan sonra ilk aylarda vücudun en hızlı büyüyen bölümü baştır. Sağlıklı bir çocukta başın büyümesi, beynin büyümesini yansıtır. Doğumda baş çevresi 35 cm kadardır. İlk 2 yaşta baş gelişimi çok önemlidir. Bu nedenle her doktor kontrolünde baş çevresi de ölçülmelidir.
Baş kemiklerine fontanel adı verilir, 6 adettir. On fontanel doğumdan sonra 3-18. aylar arası kapanır. Arka fontanel çoğunlukla 4. ayda kapanır. Diğerleri doğumu izleyen ilk günlerde kapanır.
Göğüs çevresi doğumda baş çevresinden yaklaşık olarak 1,5-2 cm küçüktür. 1 yaşında eşit olur, 1 yaşından sonra kafa çevresini geçer.
Dişlerin gelişmesi embriyonal hayatta başlar. Olgunlaşmalarını tamamlamış dişler, doğumdan sonra belirli bir sıra ile diş etlerini delerek çıkar. Diş çıkarma zamanı büyük ölçüde bireysel farklılıklar gösterir. Genelde ilk süt dişleri 5-10 ayar asında çıkar. 2.5 yaşında 20 süt dişinin çıkışı tamamlanmıştır. Nadir olarak alt ve üst kesiciler çıkmış olarak doğan çocuklar bulunduğu gibi, ilk dişin 14-15. ayda çıkmasına da rastlanabilir.
İlk dişin çıkma zamanı genetik faktörlere bağlıdır, yani anne babanın ilk diş çıkarma yaşına uygun olacaktır. Çocuk 6-7 yaşına geldiğinde süt dişleri çıkış sırasına göre düşerek yerine kalıcı dişler çıkar. Kalıcı dişlerin tamamlanması 12 yaşına dek sürebilir.
Süt ve kalıcı dişlerin zamanında ve sağlam çıkmasında çocuğun yeterli ve dengeli beslenmesinin yanı sıra düzenli olarak diş bakımının yapılması ve 2 yaşından sonra diş macunu kullanarak çocuğun da diş bakımına katkıda bulunmasının önemi büyüktür.
Sindirim Sistemi
Yeni doğan bebeğin sindirim sistemi ancak anne sütü ve onun bileşimine yakın gıdaları sindirebilecek niteliktedir. Sindirime yardımcı olan salgıların özelliği ve miktarı çocuk büyüdükçe farklılaşır ve bebek değişik gıdaları alabilecek, kolaylıkla sindirebilecek duruma gelir. Bu yüzden 4-6 ay arası kadar yalnızca anne sütüyle beslenmelidir.
Yeni doğan bebeğin özellikleri sindirim sistemi dışında da 5. aya kadar katı gıdalarla beslenmeye hazır değildir. İlk 6 ay bebeğin büyüme ve gelişmesi için tek başına yeterli olan anne sütü 6. aydan sonra bebeğin gereksinimlerini karşılamaya yetmez. Bu nedenle doktor kontrolünde 4-6 ay arasında anne sütünün yanı sıra ek gıdalara başlanmalıdır.
Solunum sistemi
Yeni doğan bebeğin dakikada solunum sayısı 40-60 arasındadır. Bu sayı bir yıl içinde dakikada 30-35'e düşer. Yeni doğan bebeklerin solunum sistemi yetişkinlerden farklıdır. İlk yıllardaki hızlı solunuma kaburga kemiklerinin yatay durumda olması neden olmaktadır. Bu nedenle de bebekte solunum daha çok karın yardımıyla olmaktadır.
Kalp ve Kan Dolaşımı
Yeni doğan bir bebeğin kalbi dakikada ortalama 120-140 arasında artar. Bu hızlı artışlar bir yaşına kadar sürer. Bebeğin kalbinin çalışması, kalp kaslarının gelişmesiyle düzenli bir duruma gelir.
Böbrekler - idrar Yolu ve Üreme Organları
Bebeklerin böbrekleri ve idrar organlarının çalışması büyük ölçüde beslenme ile yakından ilgilidir. Bebeğin idrar yapma sayısı beslenme ve çevre koşullarına bağlı olarak değişiklik gösterir.
Aldığı besin ve sıvı miktarı arttıkça idrar sayısı da o oranda artacaktır. Çocukların üreme organları cinsel olgunluk dönemine kadar bir fonksiyon göstermez.
Duyu Organları
Çevreyi tanıma, dış çevreden gelen uyarıcılara tepkide bulunmak duyu organlarımız aracılığı ile olmaktadır. Yeni doğan bebeğin duyularındaki gelişme, onun dışarıdan gelen uyarıcılara bulunduğu tepkilerle anlaşılır.
Görme:
Doğum sonrası bebeğin gözleri eğer görüş alanının tam merkezinde ise, bir objeyi ve ışığı izleyebilir.
İşitme:
Bebekler yaşamın ilk günlerinde değişik yönlerden gelen seslere, değişik tepkilerde bulunur. Sürekli devam eden seslere karşı, çocuğun tepkilerinde azalma, alışkanlık meydana gelmektedir.
Sesin geldiği yöne başını çevirmesi işitme ve görme arasında işbirliğinin olduğunu düşündürmektedir. Önceleri her türlü sese benzer tepkiler gösteren çocuk zamanla sesleri ayırt edebilir.
Koku alma:
İlk aylarda yok denecek kadar azdır. Ancak 4. aydan sonra birkaç kokuyu birbirinden ayırt edebilir, keskin kokulara başlarını çevirirler.
Tat alma:
Yeni doğan bebekler çeşitli tatları ayırabilirler. Tuzlu, ekşi ve acılara olumsuz tavır gösterirler. Bunu mimik ve emme tepkileriyle belli ederler. Tatlılara karşı yüz ifadeleri çok olumludur.
2. Fizyolojik Özellikler
Göbek:
Doğumdan sonra yapılacak ilk işlem bebeğin göbeğinin kesilmesidir. Bunun için önceden hazırlanmış steril makas, pens ve gazlı bez kullanılır. Göbek kordonu göbek çukurundan ortalama 1 cm. uzaktan pensle sıkıştırılarak bağlanır ve düğümün 1-2 cm ilerisinden kesilerek üzerine steril gazlı bez konur.
Normal olarak göbeğin kuruyup düşmesi 1-2 hafta sürebilir. Göbek steril bir gazlı bezle sarılarak üzerine alkol dökülür. Bebek altını ıslattıkça ıslanma olasılığı fazla olan bu bezin sık sık değiştirilmesi, göbek yarasının iyileştirilmesini çabuklaştırır. Bu dönemde temizlik kurallarına titizlikle uyulmalı, göbek ve etrafı steril su ile temizlenmelidir.
Kilo kaybı:
Yeni doğan bebek ilk 2-3 gün içinde kilo verir. Bebeğin ilk günlerde az gıda ve sıvı aldığı buna karşılık idrar, dışkı ve ter yoluyla çok su kaybetmesi kilo kaybına neden olmaktadır. Verilen kilo vücut ağırlığının % 10'undan fazla olursa vücut ısısı bozulur ve çocukta ateş yükselir. Bu durumda bebeğe ek olarak bol sıvı verilmeli ve doktora danışılmalıdır.
Göğüslerin şişmesi:
Anneden çocuğa geçen hormonlar nedeniyle, kız ve erkek çocuklarda doğumun 1. ve 2. gününde göğüslerde şişlikler görülebilir. Sıkılırsa süte benzer bir sıvı gelebilir. Kendiliğinden geçecek olan bu şişkinlikler kesinlikle sıkılmamalıdır.
Üreme organlarında kanamalar:
Kız bebeklerde yaşamın ilk günlerinde gebelikte anneden geçen hormonların etkisinin ortadan kalkmasıyla hazne'den kanlı bir akıntı gelebilir. Bu fizyolojik bir olaydır ve birkaç gün içinde kaybolur. Erkek çocuklarda testislerde su toplanması sonucu geçici şişkinlikler görülebilir.
Sarılık:
Doğumun 3. - 4. günü bebeğin pembemsi rengi yavaş yavaş solarak sararabilir. Doğumdan sonra bir kısım alyuvarların parçalanması sonucu safra maddesinin oluşması ve yeterince gelişmemiş olan karaciğerin bu maddeyi değiştirememesi ve böbreklerde dışarı atılamaması sonucu fizyolojik sarılık meydana gelir. Fizyolojik sarılıkta bebeğin genel durumu iyidir. Ancak özel durumlar nedeniyle biluribin düzeyinin yükselmesi tıbbi girişim gerektireceğinden doktora başvurulmalıdır.
3. Refleksler
İlk aylarda çocuğun bir takım ilkel hareketleri vardır. Bu hareketlere refleks denir. Tonik boyun refleksi kavrama, emme, adımlama ve mora refleksleri başlıcaları arasında sayılabilir. Bebeğin ayrıca birçok önemli refleksleri vardır.
|
Bebeklerinizin bakımı için eğitimini bu yönde almış profesyonel Bebek bakıcısı.
Aile yaşantısına ayak uydurabilen, sabırlı, güler yüzlü ve temiz,Sorumluluk alabilen ve gerektiğinde inisiyatif sahip
olmasını bilen güvenilir Bebek bakıcılarını sizler için temin ediyoruz.
Bizlerle Çalışan Bebek Bakıcılarının üstlenmiş oldugu genel görevler ise
• Bebeğin günlük bakımını yapmak,
• Bebeğin bulunduğu ortamın temizlik ve hijyenini sağlamak,
• Banyo yaptırmak, tuvalet sonrası temizliği yapmak,
|
|
Bebek Gelişimi |
$icerik->kategorilere_gore_icerikler(10030);
echo $bebek_gelisimi;
?>
|
|
|